Tekstil Makineleri Teknolojileri

Teknoloji Fotoğrafları

Dokunmuş kumaşların M.Ö. 6500 yılında kullanıldığına dair arkeolojik buluntuların olması, dokumacılığın günümüzden en az 8000 yıl kadar önceleri de bilindiği ortaya koyar. Neolitik taş devrine ait olan ve karbonlaşmış halde bulunan bu eski dokuma kumaşlara yurdumuzda yapılan kazılarda da rastlanmıştır. Dokumayla ilgili en erken buluntular Anadolu’da ele geçmiş olduğu için dokumacılığın Anadolu’da ortaya çıktığını söyleyebiliriz.

Keten,yün ve benzeri malzemeler eğrilip ip haline getirildikten sonra dokuma tezgahlarında dokunmuşlardır. Antik devirde üç çeşit dokuma tezgahı kullanılmıştır:

Uçları Ağırlıklı Dikey Dokuma Tezgahları başta Anadolu’nun batısı ve Akdeniz çevresinde kullanılmıştır. Anadolu’da Kıbrıs ve Girit Adaları’nda Neolitik devire ait tabakalardan ele geçen dokuma tezgahı ağırlıkları bu tezgahların çok erken dönemlerden itibaren kullanıldığını gösterir. Bu dokuma tezgahı ağırlıkları bu günkü İsrail ve Lübnan sınırları içinde kalan birçok antik yerleşimde, Demir Çağı’na ait tabakalar da ele geçmiştir. Dokuma tezgahı ağırlıklarının Mısır’da da ele geçmesi, bu bölgede antik devirde yatay yer tezgahı ile uçları ağırlıklı dokuma tezgahının beraber kullanıldığını göstermiştir.

Yatay yer tezgahları ile ilgili en erken bilgiler, Mısır’da M.Ö. 2000 yıllarına ait seramikler üzerinde yer alan resimlerden elde edilmiştir. Bu döneme ait tabletlerden gerek Anadolu’dan click here diğer bölgelere gerek dışarıdan Anadolu’ya büyük boyutlu bir kumaş ticaretinin yaşandığını öğrenilmiştir. Bu bilgilerden dokumacılığın bir sanayi haline geldiği anlaşılır.

Alt ve Üst Kirişlere Sahip Dikey Dokuma Tezgahları ile ilgili ilk bilgiler Mısır’da M.Ö. 1500-1400 yıllarına ait mezarlardaki duvar resimlerinden elde edilmiştir. Mısır’da kullanılan bu tezgaha benzer bir dokuma tezgahı, daha sonra Roma döneminde kullanılmaya başlamıştır.

Dokuma tezgahının, dokuma makinesi haline gelmesi üç temel hareketin; atkı atma, ağızlık açma ve tefe vurma sistemlerinin mekanize edilerek, kol gücü yerine de başka bir gücün kullanılmasıyla mümkün oldu.
Yaklaşık 250 yıl önce, eğirme makinelerinde bir dizi geliştirici yenilik yapıldı. İngiliz Richard Arkwright’ın 1769’da geliştirdiği Vargel Tezgahı, önce ipliği çekiyor ve bir makaraya yada bobine sarılırken bükülüyordu. On yıl kadar sonra Samuel Crompton, aynı anda bin kadar ipliği eğiren çıkrık makinesini yaptı. Ticari bir kullanıma sahip olan ilk mekanik dokuma tezgahını Dr. Edmund Cartwright isimli bir İngiliz mucidi 1785’de gerçekleştirdi ve patentini aldı. Zamanla tasarımını geliştiren Cartwright dokuma makinesi sayılabilecek bir sistem imal etti. Bu yeni makinelerle birlikte dokumacılık evlerden, makineleri çalıştıran su gücünün yada buhar gücünün bulunduğu fabrikalara taşındı.