Fotograf Makineleri Teknolojisi

Teknoloji Fotoğrafları
İnsanoğlu binlerce yıldan beri çevresinde gördüklerini bir biçimde çizmek, görüntülemek gereğini duydu. Resim, insanların çevrelerinde gördüklerini, doğada var olanları kaydetme ve gelecek kuşaklara aktarmanın bir yoluydu. 1800’lü yılların ilk çeyreğinde görüntüleri kaydetmenin bir başka yolu geliştirildi. Bu, insan gözünün görebildiği her şeyi kusursuz bir biçimde, aynı insan gözünün gördüğü gibi, iki boyutlu bir yüzeye doğru perspektifle aktarabiliyordu. Bir araç, bir başka deyişle, fotoğraf makinesi kullanılarak görüntüleri kaydetmenin yolu fotoğraf olarak adlandırıldı.

Yüzyıllar süren kimyasal ve teknik çabalar, 1826 yılında Fransa’nın Chalon-sur-Saone şehrindeki Joseph Nicéphore Niepce (1765-1833) tarafından evinin penceresinden yakalamayı başardığı görüntüyle sonuçlandı. Bu görüntüyle birlikte, fotoğrafın o güne kadar ki gelişim halkaları birbirine bağlanmış oldu. Niepce, artık üç şey düşünüyordu: Daha keskin bir görüntü elde edebilmek, görüntünün çok uzun bir zaman kalıcı olacağından emin olmak ve renkleri de yansıtabilmek. Fakat, Niepce bunları yapabilecek kadar yaşayamadı. 1829’da ortak olduğu iş arkadaşı, Louis Jacques Mandé Daguerre (1787-1851), onun çalışmalarını geliştirmeye çalıştı. Ve nihayet 1839’da Daguerre bu çalışmaları başarıyla sonuçlandırdı. 19 Ağustos 1839 tarihinde Fransız click here Bilimler Akademisi’nde fotoğraf makinesinin icadı tüm dünyaya duyuruldu.

1852 yılında George Eastman, Kodak makinelerinde 10 poz çekebilen bromür kaplı Jelatin rulolar bulunan Kodak fotoğraf makinelerini piyasaya sürerek çok büyük aletler taşıması gereken fotoğrafçıya kolay hareket imkânı sağladı. Fotoğraf çekildikten sonra makine fabrikaya gönderiliyor ve jelatin film kâğıttan ayrıldıktan sonra bir cam üzerine yerleştiriliyor, sonra yeniden makineye film doldurularak sahibine iade ediliyordu.

1870’de Hermann Vogel emülsiyonları muhtelif banyolara batırılarak duyarlılıklarını arttırma yolunu buldu. 1880 yılında kırmızıya karşı duyarlılığı çok sınırlı olan ortokomatik filmin yanında, pankromatik filmler de ortaya çıktı.

Görüntü kaydında bir aygıtın kullanılmasından sonra görüntü kaydıyla ilgili birçok farklı gelişme ve buluş oldu, bu buluşlar giderek arttı ve günümüze dek geldi, çok farklı kayıt teknikleri geliştirildi. 1800’lü yılların ilk yarısının karanlık kutusunun yerini günümüzdeelektronik ve mekanik anlamda çok gelişmiş fotoğraf makineleri, sayısal olarak kayıt yapabilen elektronik ve bilgisayar teknolojisini bir arada kullanan makineler aldı.

Günümüzde artık fotoğraf makineleri çok farklı boyutlara ulaşarak büyük bir aşama kaydetmiş, filmler yerini depolama aygıtlarına bırakarak makineleri çok daha kullanışlı hale getirmiştir.